Beğen 1

FATİN HAZİNEDAR BİYOGRAFİSİ

fatin-hazinadar1965’te, Fatsa ilçesinin Bolaman kasabasında doğar.
Azer Yaran
’a
komşudur. Bolaman, doğal ve kültürel özellikleriyle; tarihi ve güzel bir kasabadır.
Şiirlerini, ülkenin saygın dergilerinde yayınlar.
Fatin
’i, “
aşk-ı salacak

isimli,
Çınar Yayınları
’n
dan 2000 yılında çıkan şiir kitabından tanıdım. Gerçi,
Ordu Şiir Günleri
’nde tanıştık. Ama şiirini tanımak daha başka…Aslında, ilk önce
Gökhan Akçiçek
söz etmişti ondan. “
Fatin
diye biri var, şöyle yaman, böyle yaman”
diye…İlk önce kuşkuyla yaklaştım; tanışıklığın içtenliğiyle abartıyor olabilir diye…Şiirini
okuyunca,
Gökhan
’a hak verdim.
Aslında, benim kendi şiirimle,
Fatin
’in şiirinin pek bir ilgisi yok; apayrı şeyler. Ama ne önemi
var? Olay şu:
Şair mi? Şair! Şiir mi? Şiir!
Öyleyse,
devam…
Şunu demeliyim ki,
Fatin
’le büyük bir ortak duygumuz var:
İstanbul
.
İstanbul
deyince akan
sular durur.
İstan
bul
’u
sevmeyen,
İstanbul
’u sevmeyi bilmeyen, şiirde noksan kalır.
Fatin
’de
İstanbul
sevgisinin yanında,
İstanbul
beğenisi,
İstanbul
’u içselleştirme var.
1 / 3
Fatsalı Orhan Veli:Fatin Hazinedar
Çarşamba, 18 Temmuz 2012 18:39
Fatin
için,
Fatsalı Orhan Veli
diyebilirim. Hiç abartmıyorum.
Aşk-ı Salacak
’ı üç kere okudum.
Şiirimizde, az kişinin ince bir damardan sürdürdüğü
Garip Akımı
’nın devamındaki bir arkadaş. Bu tarzın izini sürerken; basitleşmiyor, sululuk yapmıyor.
Şiirini; anlık, zekaya dayalı buluşlar, tuhaflıklar/gariplikler, ilginçlikler ve çelişkilerden yakalıyor.
Hayat içinden; gündelik yaşamın olay ve ilişkileri, görüntüleri üzerinden, bulduğu ince açıları,
ince noktaları büyüteçle ortaya koyuyor. Şiirlerini okuyunca;
Orhan Veli
’yi anmamak
olanaksız… Bunun yanında,
Garip
(Akımı) de yıllar içinde
Garip
kalmadı. İşlendi, gelişti, renklendi. Başkaları geldi, başka biçimde başka farklılıklarla başka
açılardan garip duygular buldu. Benim çok sevdiğim
Metin Eloğlu
geldi. Sonra
İsmail Uyaroğlu
geldi.
Sunay Akın
geldi.
Enver Ercan
geldi. Başka arkadaşlar da var. Güzel, duyarlı, özel şiirler yaratanlar…
Elbette burada şu var: bu tarz yazanlar, nedense, genel olarak az yazarlar.
Fatin
de az
yazanlardan… Şairin, yaşanmışlıkları, yaşam deneyimine yaslandığı çok açık…
Şiirlerinde dil kıvraklığı, dili kullanma yeteneği, Türkçe beğenisi oldukça düzeyli ve seçkin.
Birçok şiirde kafiye, aliterasyon, asonans yapıyor. Yaptığını gösteriyor, belli ediyor. Ama buna
rağmen, bu durum okuyanı
rahatsız
etmiyor. Sanırım, bunun en büyük nedeni, biricik olan
yaşam deneyimine dayandığının çok açık olması… Sahicilik duygusunun güçlü olması…
Bir de, şiirlerin her birinin ferdileşmesi, ayrışması; ayrı sahneler, ayrı tablolar, ayrı olgular
oluşturması, ayrı çelişkiler ve ayrı gariplikler yakalaması…
2 / 3
Fatsalı Orhan Veli:Fatin Hazinedar
Çarşamba, 18 Temmuz 2012 18:39
Şiirlerinden örneklerle konuyu kapatıyorum; daha merak eden kitabı bulup okusun…
“Kız kulesinin aşkı/Günün ömrüyle orantılıdır/Gün uzadığında/Aşk uzayacak/Gün
kısaldığında/Aşkı- salacaktır.”
(Aşk-ı Salacak)
“Yorgun kanatlarım/Uyku denizine bırakmış/Hezarfen yüzlü çocuklar/Uyanmasın
diye/Parmak uçlarında geçer gemiler/Üsküdar’dan.”
(Üsküdar)
“Kırık olsa da bacakları/Yine de severdim tahta masamızı/Tıpkı ailem gibi/Sallansa da
ara sıra/Sevgiden bir kağıt parçasını sıkıştırırdık/Aksayan bacağının altına.”
(Tahta
Masa)
“Otuz yıllık ömrümde/Geçmedi hiçbir günüm/İçinde asker olmayan/Mezarımın/İki emekli
albayın ortasında olması/Bana en çok koyan.”
(Acemi)
“Aşk/Ateşten bir elbise/Giyildiğinde/İğneli sözler söylememeli/Sevdiğine/Yoksa
dikemez söküğünü/Hiçbir terzi hiçbir ip/Hiçbir iğne.”
(İp)
“Erkekler/Onu hep altlarına aldılar/Yaşarken/Bir kez/El üstünde
tuttular/Cenazesinde/Tabutunu taşırken.”
(Hayat Kadını)
(Modern Ordu Şairleri, İrfan Yıldız)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz