Beğen 2

ALİ CANİP YÖNTEM BİYOGRAFİSİ

Ali-Canip-Yöntem1887 yılına İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Evkaf Nezareti Cihat Kalemi mensuplarından Halil Saip Bey, annesi Anapa müftüsü İslâm Efendi’nin kızı Hafize Nuriye Hanım’dır. Dedelerinin çoğu Kanlıcalı ve evkaf memurluklarında çalışmış kimselerdi.

İstanbul’da önce Üsküdar Gülfem Mektebi’nde, sonra Toptaşı Askeri Rüştiyesi’nde ve iki yıl da Selamsız’daki Fransız okulunda öğrenim gördü. Babasının Selanik’e sürgün edilmesi üzerine öğrenimine Selanik Mülkiye İdadisi’nde devam etti. Bu okulda Cudi Efendi’den aldığı Türkçe ve edebiyat dersleri edebiyata ilgi duymasını sağladı. Lise döneminde en çok okuduğu şair Muallim Naci idi. 1906’da idadinin son sınıfında iken imtihanla İstanbul Hukuk Mektebi’ne kaydoldu ancak daha sonra kaydını Selanik Hukuk Mektebi’ne aldırdı.

1908 yılında edebiyat dünyasına girdi; Bahçe, Aşiyan, Kadın mecmualarına şiirler ve makaleler yazmaya başladı. İstanbul’da kurulan Fecri Âti Topluluğu’nun daveti üzerine bu topluluğa katıldı ve Selanik muhabirliğini yaptı. 1910 yılından itibaren Hüsün ve Şiir mecmuasında şiirler, mensur şiirler ve başmakaleler neşretmeye başladı. Genç Kalemler dergisi adını alan dergide 1911’de başyazar oldu. Ömer Seyfettin ile birlikte Yeni Lisan adlı dil hareketinin ve Milli Edebiyat akımının kuruluşuna öncülük etti. DÖnemin önemli edebiyatçılarından olan ve yeni lisan hareketine cephe alan Cenap Şahabettin’le ciddi bir tartışmaya girdi.

Selanik Hukuk Mektebi’nin son sınıfında okurken öğretmenliğe başladı; İttihâd ve Terakkî Mektebi ve Ziraat Mekteb-i Âlisi’nde dersler verdi. Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine eğitimini yarıda bırakarak İstanbul’a döndü.

İstanbul’da Türk Yurdu dergisinde yazı hayatını devam ettirdi. Geçimini sağlamak için 1912’de öğretmenliğe başladı. 1912-1914 arasında Çanakkale Sultanisi edebiyat ve felsefe öğretmeni olarak görev yaptı. 1914’te İstanbul’da Gelenbevi Sultanisi’nde ve İstanbul Darülmuallimi’nde öğretmenlik yapmaya başladı.
Millî Mücadele yılları

I. Dünya Savaşı’dan sonra İstanbul’un işgali üzerine Anadolu’ya geçerek Millî Mücadele’ye katıldı. Millî Mücadele yıllarında Trabzon Sultânîsi müdürlüğü, Giresun Maârif Müdürlüğü yaptı. Giresun’da hastalanınca İstanbul’un kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal’in “şahsi” emri ile İstanbul Maârif Umum Müfettişliği görevlerinde bulundu.
Milli mücadele sonrası

1924’te Maarif Umum Müfettişiği’nden ayırlarak Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Erkek Muallim Mektebi’nde öğretmenliğe geçti. 1926’da, İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Yahya Kemal’den boşalan kürsüde vekaleten edebiyat dersleri verdi. Lise edebiyat programlarının düzenlenmesi için çeşitli çalışmalara katıldı. Yazdığı “Edebiyat” adlı ders kitabı, uzun yıllar liselerde okutuldu.

İstanbul Kütüphaneleri Tasnif Heyeti Başkanlığı, Tarih Encümeni Üyeliği görevlerinde bulunan Ali Canip Bey, 1927’de tekrar Maârif Vekâleti Umûmî Müfettişliği ile görevlendirildi. Bu yıl içinde “Epope ve Edebî Nevilerle Mesleklere Dâir Ma’lûmât” adlı kitabı basıldı.

29 Ağustos 1928’de toplanan ve yeni Türk alfabesinin kabul edildiği “Dolmabahçe Kurultayı”’na katıldı. 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. 1934’te cemiyetin merkez heyet üyesi oldu, büyük bir Türk lügatı hazırlama çalışmalarına katıldı.
Milletvekilliği

1934 ara seçiminde IV. dönem Ordu milletvekili olarak TBMM’ye girdi. V. ve VI. dönemlerde de Ordu milletvekili olarak seçildi.[5] 1943 yılında mebusluktan ayrıldı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 18. Asır Türk Edebiyatı profesörü olarak atandı.

1950 seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olarak yeniden meclise girdi; IX. dönem Bursa milletvekilliği yaptı.
Son yılları

1954 yılında milletvekilliğinden ayrıldı. Münzevi bir emeklilik hayatı yaşadı.[2] 26 Ekim 1967’de felç geçirerek hayatını kaybetti. Sahray-ı Cedid Mezarlığı’na defnedildi.
Edebî hayatı

Edebiyata şiirle başlayan Ali Canip Bey, hece ölçüsüyle ve yalın bir dille yazdığı şiirlerini 1917-1918`de Yeni Mecmua`da yayımladı. Tek şiir kitabı Geçtiğim Yol (1918) adını taşır.

Şiirleriyle olduğu kadar Genç Kalemler dergisindeki teorik ve polemik yazıları ile Milli Edebiyat’a hizmet etti.[2] Bir süre sonra şiiri bıraksa da teorik yazılarını ömrünün sonuna kadar sürdürdü. Bağçe, Kadın, Yeni Kalemler, Hayat, Mecmuası, Yeni Mecmua, Türkiyat Enstitüsü ve Yakın Tarihimiz mecmuaları eserleriniyayımladığı yerlerdendir . Makalelerini Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Beyle Münakaşalarım (1918) adlı kitapta toplamıştır.

Epope (1927, 1963) ile Ömer Seyfettin; Hayatı ve Eserleri (1935), diğer önemli iki kitabıdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz